Siğil nedir?

Siğil, papilloma virüsleri olarak bilinen bir virüs grubundan kaynaklanır ve tedavisi mümkündür.

Siğil neden olur?

Siğil oluşumunun asıl nedeni bilinmemektedir. Vücudun bağışıklık sisteminin zayıf olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Siğiller bulaşıcı mıdır?

Virüslerin neden olduğu siğiller son derece bulaşıcıdır. Bu siğillere neden olan virüsler doğrudan kişiden kişiye, bazen de dolaylı olarak havlu veya traş makinesi gibi nesne yoluyla bulaşır. Bu nedenle siğili olan kişilerle yakın temastan ve kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınmak gerekir. Örneğin ayak tabanında siğil bulunan kişiye ait terliklerin giyilmesiyle kolaylıkla başka bireylere yayılır.

Virüsün vücuda alınması ile siğilin ortaya çıkması arasında dört hafta ila sekiz ay kadar bir süre vardır. Ciltte yara varsa siğil virüsleri ile enfekte olmak daha kolay hale gelir. Aynı zamanda cildin nemli ya da ıslak olması bulaş riskinde artışa neden olur. Bu nedenle yüzme havuzu, sauna ve hamam gibi ortamlarda daha sıklıkla bulaşır. Vücudunun herhangi bir yerinde siğil bulunan kişi bunu başka bölgelerine de bulaştırabilir.

Siğil çeşitleri nelerdir?

Siğile neden olan HPV’nin 100'den fazla türü vardır. Enfeksiyondan sorumlu virüs tipine ve yerleştiği bölgeye bağlı olarak, morfolojik açıdan farklı tipte siğiller ortaya çıkar. Ayrıca siğile benzeyen ancak farklı bir kökene sahip bazı cilt lezyonları da vardır. Aşağıda en önemli siğil tipleri ile ilgili bazı açıklamalar sunulmuştur. VERRUCA VULGARİS Verruca vulgaris en sık rastlanılan siğil türüdür ve vücudun her tarafında görülebilir. Fakat en sık olarak ellerde ve ayaklarda bulunur. Parmaklarda sıklıkla tırnak kenarlarına yerleşme eğilimi gösterir. Bu siğillerin büyüklüğü bezelye boyutuna kadar ulaşabilmektedir. Kural olarak, verrucae vulgares basınç ağrısı ya da kaşıntıya neden olmaz. VERRUCA FİLİFORMİS Uzun, iplik benzeri bir gövdeye sahiptir ve verruca vulgaris tipi siğillerin özel bir şeklidir. Özellikle yaşlı bireylerde yüzde (göz kapakları, dudaklar, burun) veya boyunda çıkma eğilimi gösterir. Bu siğiller bazen kaşıntılı olabilir. Ayrıca yıkama, kurutma veya tıraş sırasında tahriş ya da yaralanma oluşabilir. Kozmetik açıdan oldukça rahatsız edicidir ve bu nedenle tedavi edilmesi önerilir. VERRUCA PLANTARİS Ayak tabanında görülen siğillerdir. Bu siğiller oldukça ağrılıdırlar. Genellikle Yüzme havuzu, hamam, spor salonu gibi ortak kullanım alanlarında çıplak ayakla dolaşırken bulaşır. Tedavide en sık olarak salisilik asit içeren bantlar tercih edilir. GÖBEKLİ SİĞİLLER (MOLLUSCA CONTAGİOSA) Göbekli siğiller, görünümleri siğile cok benzese de gerçek siğil değildir ve insan papilloma virüslerinden kaynaklanmazlar. Gerçek siğillerden farklı olarak bu siğil benzeri, zararsız cilt nodüllerinde erken mikroorganizma molluscum contagiosum virüsüdür. Göbekli siğiller vücutta daha çok gruplar halinde yerleşim gösterir. Yetişkinlerde en sık olarak genital bölgede görülür. Çocuklarda ise gövde, yüz, boyun veya koltuk altlarında yerleşmiştir. SEBOREİK SİĞİLLER Seboreik siğiller de gerçek siğil değildir. Bunların neden oluştukları tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte virüslerden kaynaklanmaz ve bu sebeple de bulaşıcı değildir. Yaşlılarda görülür ve seboreik keratoz olarak da adlandırılır. Yüz, göğüs, sırt, el sırtı, kol ve bacaklarda görülür. Görünümleri çeşitlilik gösterir ve farklı alt tipleri vardır. Tedavisi cerrahi olarak ya da lazerle yapılır.

Ayağımdaki oluşumun siğil olduğunu nasıl anlarım?

Ayak sağlığı uzmanı muayenesinde ayağınızdaki oluşumun siğil olup olmadığı anlaşılabilir. Bazı durumlarda doku örneği alınarak numunedeki etken virüsün tespiti yapılmaktadır.

Siğil tedavisi nasıl yapılır?

Siğil tedavisinde kullanılan farklı yöntemler ve çözümler vardır. Tercih edilecek tedavi yöntemi siğillerin tipine, boyutuna, sayısına ve konumuna göre değişiklik gösterir. Tedavide sıklıkla salisilik asit çözeltisi içeren ilaçlar, kriyoterapi adi verilen dondurma yöntemi ya da cerrahi işlem uygulanır. Tedavi sonrası bazı kişilerde HPV virüsü pasif duruma geçer ve siğil tekrarlamaz. Bazı bireylerde ise bağışıklık sistemi zayıflığı nedeniyle tekrarlama olasılığı vardır. Bu nedenle tedavi sonrası bağışıklığı güçlendiren önlemlere de başvurulması iyi olacaktır.